29 Temmuz 2013 Pazartesi

Murat Menteş-Korkma Ben Varım

Selamlarrr :))
Tatildeyken başladığım bir kitabı 2 gün önce ancak bitirebildim.Sanırım hala tatilin etkisindeyim.O kadar tembellik var ki üzerimde biten kitabı bile ancak yazıyorum.Ama kendimi en kısa sürede toparlayacağım söz :)
Gelelim kitabımıza..Kitap yine bir Murat Menteş kitabı.Ruhi Mücertten sonra okuduğum ikinci kitabı kendisinin.Onun üslübuna ve diline alışkınsanız kitap su gibi akıp gider.Ama değilseniz okurken biraz zorlanırsınız.Çünkü fazla karakter var ve bir olayı hepsinin gözünden inceliyorsunuz.Yine ilginçti.Beni çokça etkileyen cümleleri oldu.Hepsini itinayla defterime yazdım bugün.Kitabı tavsiye ederim okuyun derim :)
Şimdilik benden bu kadar...Umarım hayatınızda her zaman "Korkma Ben Varım" diyen kişi/ler olur...

ARKA KAPAK
"Öldürdüğüm insanlarla iyi arkadaş olacağımızı düşünmüşümdür hep."

Dublörün Dilemması'nın yazarından komik, hızlı, şoke edici bir roman daha.

Gönül İşleri Bakanlığı'nda basın müşaviri dövüş ustası Fu.

Başkalarının intikamını alarak hayatını kazanan Gıcırbey.

Tarih öğretmeni dilber Şebnem Şibumi.

Padişah yorganları satıcısı Enver Paşa.

Dul gangster Hayati Tehlike.

Mr. Spock, Abdülcabbar, Ruhiye Hanım, papağan Huduni, cin Jajha, Atom Bombacıyan, Uçan Kız, Abidin Dandini, Leyla Kalahari ve diğerleri...

Korkma Ben Varım'ın her sayfası sürprizlerle dolu.

Aşk, dostluk, intikam, yalnızlık ve şiddetin ustaca harmanlandığı roman, olağanüstü bir enerji saçıyor.

"Bu kitap karnaval sırasında başgösteren bir bombardımana benziyor."
-Murat Uyurkulak-
Bu kitabı okurken kulağınızda bol bol bu ezgileri işiteceksiniz benim gibi bence :) O bakımdan bu yazımı okurken dinlersiniz belki diye ekledim..
Sevgiler

26 Temmuz 2013 Cuma

Ege'de Huzuru Kokladım :)

Herkese uzun bir aradan sonra merhaba :)
Efenim bendeniz yanıma annemi de aldım ve 1 haftalığına tatile çıktım.Yıllardır istediğim şeyi nihayet gerçekleştirdim böylece :) Ege'de huzuru kokladım geldim.Dün yorgun olduğum için postu bugün yazıyorum.Evet şimdi size fotoğraflar yardımıyla tatilimi özetlemeye çalışacağım :)
Öncelikle ilk durağımız Ayvalıktı.Oradan Sarımsaklıya annemin arkadaşı Zehra teyzeye geçtik.Orada sağolsun bizi 1 hafta ağırladı.İlk gün dinlendik.Sonrasında kısa bir sarımsaklı turu ve ardından Ayvalık :)


İşte böyle masmavi bir Ege denizi karşıladı bizi...Ben ege sevdalısı olarak Ayvalıkta bu harika manzaraya aşık oldum...

Deniz o kadar temiz ve berraktı ki böyle balıklara bakarak o mis havayı kokluyorsunuz :)

 
Tost Ayvalıkta yenir efenim..Harika bir tadı vardı.Eeee ne demişler rakı-balık-ayvalık :) biz hepsini yaptık ama gelin görün ki o balıkların rakının tadına öyle bir dalmışım ki fotoğrafı unutmuşum affedin beni :)

Böyle güzel bir sahili var Ayvalık'ın :) Bayıldımmmmmmmm

Bir genç kızın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri annesinin ondan daha güzel olmasıdır demişler adlı çalışmam :)) Canım annem iyi ki varsın sen :)

Daha sonra ver elini Cunda Adası :) Ayvalıktan kalkan vapurla 15 dakika sonra kendimizi Cunda Adasında bulduk..Aman Allahım o nasıl bir güzelliktir.Resmen denize olan hasretimi gidermiş oldum.

Cunda Adasında Mevlana Parkından bir kare :) Aklıma hemen gelmişken söyleyeyim.Benden tüm erkeklere gelsin: "Mevlana değilim,adam ol da gel!"

Cunda Adasında sahilde güneş saati var gidenler bilirler.Orada hangi aydaysanız onun isminin olduğu yerde durduğunuzda gölgenizi ölçebiliyorsunuz.Ama ben naptım?Tabiki kendi doğduğum ay olan Ağustosta durdum.


Güzelce gezdikten sonra sarımsaklıya geri döndük.Eh o anda sağolsun zehra teyzem de bizi hemen bu kareye sığdırdı :)

Cundaya gitmişken dümene geçmemek olmaz dedim işte geri dönüşler bendeni :P Kaptanlığım da var icabında :D Ona göre yani :P

Sarımsaklıda bu güzel bahçeyi görünce hemen fotoğraflamak istedim.Bence çok yaratıcı ve keyifli bir bahçe :)

Beni bilenler İzmir sevdamı da bilirler.Ayvalık'a 3 saat mesafede olan bu hayallerimin şehrine gitmemek olur muydu?Tabi ki olmazdı..Bindik otobüse veeee kendimizi bir anda Alsancak'ta bulduk.İzmir sana aşığım...Bu yıl sana tayin olamadım.Ama illaki bir gün yaşayacağım şehir sen olacaksın..


 Tam kordonda dolaşıyorduk ki çok şeker bir fotoğrafçı genç arkadaş Mert yanımıza geldi ve bize bu güzel anıyı armağan etti :) Ayrıca Karşıyakaya gitmek planımızda yokken onun sayesinde gitmiş olduk.Teşekkürler mert..Hem bilgiler hem resim için :)

İzmirde bu köpeğin yatış şeklini görünce "aga bu nasıl uyumadır?" dedik bir yani :D Bir an yanına kıvrılasım gelmedi değil hani :D


İzmirden sonra yine ertesi günü kendimizi Cunda'da bulduk.Biz orayı çok sevdik nedense..İşte orada zeytin ağacından yapılma bu bilezikten aldım.Laf aramızda zengin kısmet buluyormuş bunu takanlar :P Hadi hayırlısı..Bileziği taktık gelsin kısmetler :D

Bu  güzelliği görüp de sevmemek olmazdı Cunda'da..Senden bir tane alıp bana getiren bana dünyaları vermiş olur kuzuuumm :)))

Cundada balıklarımızı beklerken annemin elinden böyle güzel bir kare çıktı efenim :)

Akşam kalamar keyfinden sonra annemle kendimiz attık cundanın arka sokaklarına ve sahilde daha çok beğendik buraları..İşte sizlere birkaç kare



Bir karadenizliyi her yerde bir karadenizli bulur..İşte bu da kanıtı :)
  
 
Ve yeniden Ayvalık sokaklarından bir kare..Gezmeye doyamadık orayı..Bu da annemle çok beğendiğimiz bir taş evdi..

  
 
Eeee Ayvalık'a kadar gelmişken çok merak ettiğimiz kabakçiçeği dolmasını da tattık..Malum buralarda hiç bulamıyoruz kendisini..Bulsak da pişirebilen olmayınca bir işe yaramıyor.Biz de afiyetle yedik :) Vee çok sevdik.

Dönüş yolunda mola yerinde çok şirin magnetli kitap ayraçlarını aldım :) Hepsini çok da severek aldım ve severek de kullanacağımdan eminim :)

Susurluk'ta otobüsümüz mola verince biz de o meşhur yayık ayranından içelim dedik ve oooffff yok böyle bir lezzet bayıldım....

Tatile gidilir de hiç kitap okunmaz mı? Tabi ki okunur.Efenim ben gezmekten vakit buldukça şu güzel iki kitabı bitirdim.İkisi de çok güzeldi.Tess abla sağolsun yine elimden bırakamdım.Hem kitap yaz diye o kadar haykırışlarım boşa gitmemiş yani :D Saksı olmanın faydalarını da severek okudum.En yakın zamanda özel ve güzel biriyle filmi izlenecek :)

 Şimdi sizler bana diyeceksiniz o kadar Sarımsaklı Ayvalık İzmir gezdin ama hiç mi denize girmedin hiç mi yanmadın diye..Maalesef işte kadın olmanın kötülüklerinden birini yaşadım.Muayyen günlerim tatile denk gelince sadece güneşlenmekle yetindim :( Tabi bir de gezerken amele yanığı gibi yandım.Yine de bronzlaştım ama :P Bu da işte güneşlenirken sıkılmış iremden bir kare...


 Vee yine kitaplar kitaplar..Uygun fiyata bulunca asla almadan duramadım...Hemen bavulumdaki yerlerini aldılar.Eve gelince de kütüphanemdeki yerlerini :)


Magnet delisi biri hiç taaa egelerden magnetsiz döner mi?? Hayır tabiki de :) İşte bunlar da magnet ganimetlerim :) buzdolabındaki koleksiyonumda yerlerini almış bulunmaktalar :)




İşte benim tatilim böyle geçti :) Gayet zevkli ve eğlenceliydi :) Uzun süre etkisinde kalıcam...Kısacası bir elimde defne bir elimde sevdam kalbim egede kaldı :) Bu yıl İzmirime tayin olamadım ama inşallah başka bir yıl bu olacak..Ama eş durumu olur ama il dışı olur kimbilir :) Ve inşallah yine ekimde eege taraflarında olacağız çok sevdiğim arkadaşım Sedoşla :) Şimdilik benden bu kadar :)
Şimdi pazartesiye kadar dinlenip pazartesi tekrar spora başlayacağım.Malum 1 hafta ara vermiş oldum.Sonrasında da kitaplara filmlere dönüş başlayacak efendim :)
Bana ve postuma katlandığınız için çookk teşekkür ederim.Herkese keyifli günler :)

14 Temmuz 2013 Pazar

4 Kitap Daha Bitti :)))

Merhabalar :))
Tatil demek benim için deniz,kum,güneş,gezme,film ama en çok da kitap demek.Bunu bilmeyen yok artık sanırım.Şu sıralar kendimi kütüphanemden ince kitapları ayıklama operasyonuna vermiş bulunmaktayım.Sırayla tüm ince kitapları okumaya çalışıyorum ki sıra bol bol kalın cici kitaplarıma gelsin :)
İşte bu operasyonda okuduklarım...





Bu kitabı uzun zamandır her blogda ve her arkadaşımın elinde görüyordum.Aslında öyle herkeste gördüğüm kitabı hemen alıp okuyim türünde bir insan değilim.Ama bu sefer dayanamadım Alaçamda Nilda Kitabevinde bulunca hadi alayım dedim.İyi ki almışım.Çok eğlenerek okudum.Bundan önce aslında Oğullar Ve Rencide Ruhları okumak gerekiyormuş ama tabi ben sayfaları çevirmeye başladıktan sonra öğrendim.İlk kitap alışverişimde onu da alıcam.Alper Kamu burada bir dedektif.Ama 5 yaşında bir dedektif.Öyle öngörüleri öyle cümleleri var ki vay be dedirtiyor size.Hatta kitaptaki herkes şaşırıyor ona.Okumanızı tavsiye ederim.Biraz Murat Menteşin tarzı da var kendisinde sanki.Onu sevdiyseniz bu kitabı da seveceksiniz bence.




Bu kitap D&Rın 5tl indiriminden faydalanıp aldığım bir kitaptı.İlk kez Deniz Kavukçuoğlu okudum.Dilini beğendim.13 tane kısa öyküden oluşuyor kitap.İnsanların duyguları,düşünceleri,cinsellikleri güzel bir şekilde anlatılmış.1 gün içinde bitirilebilecek bir kitap.Tavsiye ederim.




3.kitabım bir Steinback kitabı..Bir ara sanki tıpkı Şeker Portakalı gibi bu kitabın da sansürlendiğini,müstehcen bulunduğunu duymuştum.İşte o zihniyete tükürerekten bu kitabı okudum bugün ve hemen bitti.Hangi akla hizmet böyle bir şey düşünebiliyorlar gerçekten hayret ediyorum.Bence herkesin okuması gereken bir roman.Şimdiye kadar okumadığım için kendimi çok aptal hissediyorum.En kısa zamanda da filmini izleyeceğim.




Bahsedeceğim son kitap aslında henüz bitmedi.Ama elime aldığımda ilk 20 sayfasına hemen geliverdim.Dolayısıyla da yazmak için daha geç bir zamanı bekleyemedim.Bunu da D&Rın 5tl kapmanyasından almıştım.İyi ki almışım.Beğendim.Bu gece bu da biter ve bendeniz yarın yeni bir kitaba başlar efenim :)
Şimdilik benden bu kadar...
Kendinize çook iyi bakın.Bol bol okuyun okutturun :)
Sevgiler :)

12 Temmuz 2013 Cuma

Darien Gee-Dostluk Ekmeği / Hüsnü Arkan-Minonun Siyah Gülü Ve Güzel Bir Gün

Selamlaaarrr :))
Oldukça yorucu ama bir o kadar eğlenceli ve hoş geçmiş bir günün ardından soluğu blogumda aldım :)
Hemeenn detaylara geliyorum.
Sabah öncelikle anneannemi Bafradaki diş hastanesine götürdük.Birkaç gündür damağında şişlik vardı.Meğer iltihap yapmış.Doktor ona antibiyotik verdi.Onu kullandıktan sonra dişi çekilecek maalesef :/ Canımın canı yanacak..Benim de yanacak doğal olarak...
Aslında benim planım otogara geçip annemin Ayvalık biletini alıp birkaç yer gezip geri dönmekti.Kendime bilet alamıyordum çünkü tayin işlemlerimi yapana kadar burda kalmak zorundayım diye biliyorken bugün uykumdan uyandırıldım.Ve beklememe gerek olmadığını öğrendim.Çok mutlu oldum.Sonrasında bunu müdürümle de konuşunca tamamen rahatladım ve şimdi inşallah bir aksilik çıkmazsa pazartesi biletlerimizi alıyorum ve annecimle Ayvalık'a gidiyoruz :) İnşallah ordan güzel bir sonuç almış şekilde dönerim...İnşallah istediğim yere tayinim çıkar ve o tatlı telaşlar başlar :)
Neyse işte ben plan yaparken babam birazcık bu planımı bozmuş oldu.Beni bir arkadaşının öğretmen kızıyla tanıştıracağını söylemişti 2-3 gün önce.Tam senin kafa dengin demişti.Bugün hastanede onunla karşılaştık ve hemen kaynaştık.O kadar iyi o kadar bıcır bıcır biri ki :) Adı Meral..O sınıf öğretmeni ve bu görevini Mardin'de sürdürüyor.Tabi o da tayin isteyecek bu yıl.İstanbul düşünüyor o.Onun branşı nedeniyle benim puan nedenimle epey muallak noktalarımız var.Ama inşallah hayurlısıyla istediğimiz yerler olur :)
Meralle bugün önce karnımızı doyurduk.Sonrasında Alaçam'a dönünce denize gitmeye karar verdik.Deniz,kum,güneş hastası olan ben 4 yıldır maalesef denize ayağımı bile değdirememiştim.Nihayet bugün siftahımı yaptım :)
Ortaya bu kare çıktı nihayet...

Şahse ben güzelim bir fotoğrafta ayak görünmesinden NEFRET EDİYORUM!! O bakımdan az biraz kütüklükleri gitmiş,beyaz peynir kıvamındaki bacaklarımı yeğledim :P
Ayvalıktan da ayaklı fotoğraf paylaşmicim bilginize :P
İşte böyle hoş bir gün geçirdik sevgili meralle :) Babişkoya teşekkürler burdan :D Haa bu arada beni tayinler konusunda uyandıra da meral oldu ona ayrıca teşekkür ediyorum.Yoksa tatilim heba olup gidecekti :)

Güya ben kitapları anlatacaktım önce değil mi?Eh söz konusu deniz olunca kendimi tutamadım napim affedin artık :D
Gelelim kitaba..Kitap biteli 2 gün oldu aslında.Ama ben yazmak için elimdeki diğer kitabın da bitmesini bekledim.Hepsini beraber yazarım dedim.Kitabı görür görmez aklıma kapağında ve adından ötürü biricik dostum kardeşim Reyyoşum geldi :) Bunu ona da söyleyince çok hoşuna gitti.
Kitapta çok fazla karakter var esasında.Bir de amş dostluk ekmeği adında bir mayalı hamur.Aslında tüm bu kitabın ortaya çıkmasında elebaşı o.Bir de oğlununu ölümüne sebep olduğu için kardeşine kızgın bir anne var.Julia bu anne Livvy de kızgın olunan kardeş.Ama bu amiş dostluk ekmeği öyle tılsımlı ki onların bile aralarını düzeltiyor.Eeee bu kadar tüyo yeter bence kitap hakkında.Ben çok beğenerek okudum.İçim ısındı,yer yer gülümsedim ve yine duygulandım tabi.Tavsiye ederim :)





Bu güzel kitap bugün biten bir kitap.Deniz kenarında bana eşlik etti meralle beraber :) Taaa şubat ayında İstanbula tatile gittiğimde almıştım.Okumak için ancak elime alabildim.Tabi yine nasıl ben bunu bu kadar bekletmişim dediğim kitapların arasındaki yerini aldı.Hüsnü Arkan'ı bu derece severek dinlerken okumak da bir o kadar güzel oldu.Öncelike ilk kez kendisinin bir kitabını okumuş oldum.Çok da sevdim.Bir ge dönem kitabı bu.60lı yıllarda bir Ege kasabasında başlayan yasak bir aşkla başlıyor ve 12 Eylül öncesinde gelişen darbe ve bunun etrafında gelişen pekçok olay...O kadar hoş ve akıcı bir dille anlatılmış ki elimden bırakmak istemedim.Üstelik yaşamayı en çok istediğim egede geçiyor olması da ayrı bir anlam katmış oldu.Hem de bu tayin isteme dönemlerime yakın zamanda...Acaba bu bir işaret mi? Kimbilir :) Hayırlısı...
Neyse efenim kitabı şiddetli şiddetsiz her şekilde tavsiye ederim.Okuyunuz okutturunuz derim.
Dualarınıza önümüzdeki 2 hafta bolca ihtiyacım olacak.Benden onları esirgemezsiniz değil mi?:)
Hepinizi çok seviyor kocaman kucaklıyorum..Benim düşük çenemi okumak zahmetine girdiğiniz için bolca teşekkürlerimi sunuyor ve keyifli haftasonları diliyorum :)))
Sevgiler




8 Temmuz 2013 Pazartesi

Ahmet Hamdi Tanpınar-Saatleri Ayarlama Enstitüsü





Merhabaaa :))
Dün akşam bir kitabın daha azimle sonuna geldim diyebilirim.Aslında hiç aklımda yoktu Tanpınar okumak..Ama öyle güzel bir okuma grubumuz var ki sevgili Stylopunk'ın kurduğu..İsmi Kitapkardeşliği.Her ay oylama yapılarak bir kitap seçiliyor ve onu okuyoruz.Bu benim kardeşlikle beraber okuduğum üçüncü kitap oldu.İlk başta katılmak istemedim.Sonrasında hadi zaten tatilim okuyayım dedim.
Adından da anlaşılacağı üzre kitap Saatleri Enstitüsünün aşama aşama kuruluşu,neden kurulduğu,kurulurken neler yaşandığı gibi birçok şeyi detaylıca anlatıyor.İlk defa Tanpınar okumuş biri olarak dilini ve üslübunu ağır buldum şahsen.Ayrıca kitapta osmanlıca kelimeler de vardı.Bu bakımdan sürekli nette onların anlamına bakmaktan kitaba konsantre olamadım.O yüzden de pek sevemedim.
Saatleri çok severim.Hatta en sevdiğim aksesuardır.Ama uzuuuuunnn bir süre ne saat takıcam ne de etrafımda saat bulundurucam :D
Okuyup okumamak sizlere kalmış efenim.Şimdilik bendeb bu kadar...
Herkese hayırlı ramazanlar şimdiden :)
Sevgiler...

4 Temmuz 2013 Perşembe

Sarah Jio-Mart Menekşeleri






Bu sabahın erken saatlerinde vedalaştık güzel kitapla...Daha ilk sayfalarında beni içine alan bir romandı.Çok sevdim.Emily adında karakterimiz var.Eşinin ihanetine uğramış.Mart ayını geçirmek ve kafasını toplamak için Bee Yengesinin yanına küçük bir adaya geliyor.Burada ailesine dair birçok şey öğreniyor.Okurken hem eğleniyorsunuz,hem gülüyorsunuz bir yandan da hüzünleniyorsunuz.Hepsi bir arada yani :) Bu yazarın ilk kitabıymış.Sanırım aynı karakterlerle yine bir kitap çıkarmış.Yakın bir zamanda onu da alıp okumayı planlıyorum.Çünkü tarzını çok sevdim.Umarım beni yanıltmaz.
Şimdiden herkese keyifli okumalar...
Sevgiler :)

3 Temmuz 2013 Çarşamba

Tess Gerritsen -Gece Nöbeti

Hiç Tess Ablasız bir okuma zamanı olabilir mi??? Benim için tabi ki olamaz :)
Çok seviyorum bu kadını.Tam bilgisayarımı kapatacakken bu kitabı gözden kaçırdığımı farkettim ve hemen yazmalıyım dedim.Yine harika ve soluksuz bir romandı.Bir virüsün yol açtığı vakalar ve yine bir katil tabi ki...
Bu kitap film olsa bence süper bir film çıkar ortaya..
Tavsiye ederim.Okuyunuz derim.Eğer hala okumadıysanız..
Sevgiler :)

Kürşat Başar Kitaplarım ve Bir Jean Ryhms Kitabı Ayrılıktan Sonra


Kürşat Başar'ı ilk defa Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları adlı kitabıyla tanıdım.Farklı bir üslubu var kendisinin.Çok sevdim.İçinde çok vurucu cümleler vardı.Beni uzun süre etkisinde bıraktı.Okumanızı tavsiye ederim.
Başucumda Müzik de geçen sene kitaplığıma eklediğim bir kitaptı.Ama ancak okuma fırsatı buldum ve nasıl böyle geç kalmışım dediğim bir kitap daha oldu hayatımda böylece...
Kitap bir dönemi anlatıyor.O dönemde genç bir kadının yaşadığı aşk,iç çekişmeleri kısacası her şey...
Bittiğinde yine gözyaşlarımı tutamadım.Tavsiye ederim.Eğer okumadıysanız okuyun derim :)

Ayrılıktan Sonra D&R'ın Can Yayınlarında yaptığı 5tl kampanyasından cebime attığım bir kitaptı.Sırf isminde etkilenerek aldım.Malum yeni yeni kendime geliyorum bir 'ayrılık' sonrası...
Belki iyi gelir diye düşündüm ve hakikaten iyi geldi.Sevdim bu kitabı.Tıpkı ben gibi ayrılık yaşayan bir kadını anlatıyor roman.Herkesin bakış açısından tabi...
Tavsiye ederim..Güzeldi.

İşteee benden bu kadar :) kitap postlarım burada şimdilik son buluyor efendim..Yine yeni kitap yazılarında görüşmek dileğiyle...
Sizler bu aralar neler okuyorsunuz,neler izliyorsunuz,neler dinliyorsunuz,nerelere gidiyorsunuz bunları bana yorumlarınızda iletirseniz sevinirim :)
Şahsen ben kendim bu aralar çok sevdiğim seri olan Harry Potter filmlerini izliyorum.Okur muyum henüz bilmiyorum.Belki Ağustosta :)
Sonra Sarah Jio adlı yazarın Mart Menekşeleri ve Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı eserlerini okuyorum.İkisi de güzel gidiyor :)
Bu aralar Mabel Matiz'e takmış durumdayım sürekli onu dinliyorum :)
Şu sıralar evde dinlenme sürecindeyim.Ama yakın zamanda önce Ordu'ya sonrasında İstanbul'a gitmeyi planlıyorum.(Bu arada İstanbuldaki dostlar haberleşelim :) ) Sonrasında annemle bir Ayvalık kaçamağı düşünüyoruz inşallah bakalım :)

Herkese keyifli günler diliyor ve huzurlarınızdan düşen çenemle beraber ayrılıyorum :)
Sevgiler...
P.S. Twitter hesabımı kapattım.İsteyenler facebooktan ekleyebilirler veya vikitaptan bana ulaşabilirler :))



Haziran Ayı Okumalarım :)

Selamlaaarrr :)))
Uzuuun upuzun bir aradan sonra yeniden bloguma yazıyor olmak beni epey heyecanlandırdı.Sanki ilk defa yazıyormuş gibiyim şuan :)
Bu kadar ara vermemde ülkemizin malum durumunun çok büyük payı var.Diğer taraftan da benim içimden gelen isteksizlik...Uzun süre elim hiçbir şeye gitmedi.Tabi bu arada gündemi takip ettim,bol bol okudum..Bir yandan miniklerimle uğraştım...Nihayet artık tatilim.Yorucu bir eğitim yılını geride bıraktım.Kendimi epey salmıştım artık toparlama evresine girdim yavaştan :)
Şimdi çok daha iyi hissediyorum.Bugün de aslında yazmayı pek düşünmüyordum.Ama vikitaptan sevgili fatoş bana yazmış ve neden artık blogumda kitaplarımı yazmadığımı sormuş.Ben de daha fazla dayanamadım.E tabi yazacak kitaplar da epey birikti.
Eeee başlayalım o zaman :)

İlk kitabım canıımmm Dan Brown'umdan :) Ben bu adamın kalemine kitaplarına hastayım.Yine harika bir iş çıkarmış ortaya..Bir an bile elimden bırakmadan soluksuz okudum.3 günde bitiverdi.Ayrıca son 100 sayfası da İstanbul'da geçiyor.Dünyaya yayılmakta olan bir virüsü engelleme çabalarını okuyacaksınız burada sevgili karakterimiz Langdon'ın :) Eh daha fazla detay vermeyeyim.Okurken çok şaşıracak ve soluksuz kalacaksınız benden söylemesi.Hala okumayan varsa geç kalmasın bence!

İkinci kitabım bir Nurdan Beşergil kitabı.Bu kitabı D&R'ın yazları Can Yayınlarında yaptığı indirimden faydalanarak aldım.Normalde 20tl civarındaydı ama bu kampanya ile oldukça ucuza geldi.Ve kalemi güzel olan bir Türk yazar daha tanımış oldum.Kitap hem polisiye hem aşk romanı.Konusu değişik.Sudoku ile karışık bir cinayeti çözmeye çalışıyorsunuz.Benden tavsiye bu kitabı zihniniz boşken okumanız.Çünkü biraz kafa karıştırabiliyor :)



Yine filme uyarlanmış bir kitabı okudum.Muhteşem Gatsby :) Çok sevdiğim kitapkurdu bir arkadaşım bu kitabın üçleme olduğunu söyledi.En kısa zamanda onları da alıp okumayı planlıyorum.Ama öncelik bu güzel kitabın filmini izemekte :)

Bu kitabı 14 haziranda Ankaraya gittiğim zaman bir kitap tezgahından 5tlye almıştım.Almadan önce birkaç yorum okudum hakkında.Yorumlar çok güzeldi.Ama ben şahsen beğenmedim.Hatta benim için zaman kaybıydı diyebilirim.Bir sabah ansızın ortadan kaybolan babasını arayan bir genç kızı ve onun babasını anlatan bir kitaptı.Eh artık okuyup okumamak size kalmış.

Uzun bir aradan sonra İnci Aral kitabı okudum.Çok yakın arkadaşım Nazişin tavsiyesi üzerine bir yıl önce almıştım bu kitabı.Okumakta neden geç kaldım diye kendime çok kızdım bitirdiğimde.Bir kadın var kitapta.Eşinden boşanmış.Sonrasında yeniden aşık olup evlenmiş.Ama bu evlendiği kişi de ona bu hayattaki en yakını ile ihanet edince olaylar başlamış.Tavsiye ederim.İnci Aralın dilini seven,kitaplarını seven bu kitabı da severek okuyacaktır diye düşünüyorum :)

Debbie buraya eller havaya :))) Hani Küçük Mucizeler Dükkanı kitabında sevdiğimiz güzel karakterler vardı ya.İşte onlar tekrar burada bize merhaba diyor :) Hepsi yeni başlangıçlar yapmışlar..Yine içimizi ısıtıyorlar.Okuyun derim efenim başka da bir şey demem :)

Eveeettt haziran ayında bitirdiğim son kitabım Jojo Moyes'dan Senden Önce Ben..Bu yazarı ilk defa duydum.Aslında bu kitabı almaya hiç niyetim yoktu.Ama çok sevdiğim bir velim ve çok sevdiğim bir arkadaşım kitabın güzel olduğunu söyleyince yine dayanamadım aldım ve okudum.14 haziranda Ankaraya gittiğimde almıştım yine bu kitabı.Kitap bir aşk romanı.Tekerlekli sandalyeye mahkum William ve ona yardımcı olan Lou arasında yaşananları anlatan etkileyici bir romandı.Sonunda gözyaşlarına boğulup hüngür hüngür ağlamıştım.Sinemaya uyarlansa gidip en ön sıradan izlerim sanırım :)

İşteee haziran ayında ben bu cicileri okudum bitirdim.Bir sonraki postumda temmuz ayının başında olmamıza rağmen biten 3 kitabın ve devam ettiğim kitaplarımdan bahsedeceğim :)
Şimdilik benden bu kadar..
Sevgilerrr :))