2 Kasım 2014 Pazar

...Fimler Filmler...


Epe oluyor bu filmi izleyeli.Aslında sinemada izleyecektim ama bir türlü denk getiremedim evde izlemek kısmet oldu.4 tane çok yakın arkadaş var.Biri bar işletmecisi,biri bankacı,biri çağrı merkezinde ama kovuluyor ve sonuncusu da hem anne hem kanser hem de iflas etmiş bir tekstilci.Soygun yapmak da onun yani meltem cumbulun fikri.Diğer arkadaşları da ona yardım ederken başlarından geçenleri anlatan bir film.Çok güzel miydi derseniz hayır ama yine de izlenebilir.Bazı yerleri içinize dokunabilir.


Nicole Kidman'ı çok severek izlerim her zaman ama bu filme 30 dakikadan fazla tahammül edemedim.Öncesinde Grace Kelly hakkında biyografi kitabı okumuştum Donald Spoto'dan.Filmden de umutluydum ama ııhhh.Başka zaman belki tekrar bir şans verebilirim bu filme.Ama emin değilim.


Bana bunlarla gelin dedim bu film bittiğinde.Uzun zamandır izlediğim en iyi filmlerdendi Lucy.Scarlett Johnson'ı çok beğenirim zaten hele bir de yanında Morgan Freeman varsa of ki off.Ama filmin konusu ve akıcılığı daha da güzeldi.İnsanlar normalde beyinlerinin %10unu kullanabiliyorken Lucy bir şekilde gelişen olaylar sonucu %100ünü kullanabilir hale gelir ve film de bizlere bunu anlatır.Elinize patlamış mısırınızı alın ama mümkünse kova işi.Çünkü film bitene kadar yerinizden kalkmak istemeyeceksiniz.


Herkes İncir Reçeli'nin ilk filmini izlemişti ya sinemada yada dvdden.Ben hem sinemada izledim hem de dvdden kaç kez izledim sayamadım artık.Ve filmin ikincisinin çekileceğini öğrendiğim günden beri büyük bir heyecanla bekledim izleyeceğim günü.Vee büyük gün benim için 18 ekimdi.17 ekimde film gösterime girdi ben de ertesi günü hemen kendimi ödüllendirdim.O gün çok hastaydım ama yine de gidip izledim.Tek kelime ile bayıldım filme.Çok çarpıcı cümleler sahneler vardı.Müziklerini Halil Sezai yaptığı için zaten harika oluşu su götürmez bir gerçek.İşin içinde aşk da var.Ama tabi yine de bir ama var olayda.Ben şahsen Metin Ve Duyg'nun aşkını daha çok sevmiştim.Bana daha güzel gelmiş İzci ve Metin'in aşkından.Ha bu demek değil ki dvdsi çıkar çıkmaz almayacağım yada müziklerini dinlemeyeceğim.Bayıla bayıla dinliyorum deyim yerindeyse.Hele o Galata ve Kafası Kendinden Güzel...Off offf..
Çok gecikmeden gidip izleyin eğer izlemediyseniz.Yoksa dvdyi beklersiniz demedi demeyin :)

Ekim Ayı Okumalarım :)



Herkese merhaba :))
Kasım ayının 2.gününü bitirmişken sizlere ekim ayında neler okuduğumu anlatmak istiyorum..Bu posttan sonra bir tur da izlediğim filmleri paylaşacağım :)
Eh o zaman başlayalım...

LINWOOD BARCLAY-VEDAYA ZAMAN YOK/ Ah ne aradım bu kitabı taaa nerelerden geldi inanamazsınız.Kitabın çok güzel olduğunu internette ve instagramda da okuyunca daha fazla kayıtsız kalamadım ve hemen araştırmaya başladım.Ne yazık ki basımı artık yokmuş.Ama talep artarsa belki artemis yayınevi de kayıtsız kalmaz bu duruma.Ve bu aralar kitapyurdunda varmış sanırım.Ben Bafra'da bir kitapçıdan sipariş verdikten sonra öğrendim.Gelelim konusuna.
Cynthia bir sabah uyanır ve ailesi ona hiç iz bırakmadan evlerini terk etmişlerdir.Acaba öldüler mi yoksa kaçırıldılar mı yada işin içinde bir bit yeniği mi vardır bilinmiyor.Kitap son 20 sayfasına kadar kendisini öyle bir merakla okuttu ki resmen soluksuzdu diyebilirim.Ve bunca aramama deli gibi beklememe değdi sonuna kadar.İnşallah bu kitabın devamı da olur ve filmi de iyi bir kadro ile çekilir.

ASMA PANSİYON-IŞIL ŞENOL/ Kitap ağacı grubumuzun ekim ayı toplantısı için bu ay davetli yazarımız Işıl Şenol idi.Ben katılamadım ama grubumuz 1.yaşını harika bir şekilde hem Ankara'da hem İstanbul'da harika bir şekilde kutladılar :) Asma Pansiyon da yazarı ile tanışılacağı için 15 ekimde hepimizin okuduğu bir roman oldu.Kitabı okurken kendinizi son sayfasına kadar Bozcaada'da hissediyorsunuz.Kişilerle,olaylarla o koku buram buram burnunuza geliyor diyebilirim.Karakterleri dili her şeyi güzeldi.Ben daha önce Bozcaada'ya gitmedim ama inşallah bu yaz bir şekilde yolumu oraya da düşüreceğim.

İPEK ONGUN-YILLAR SONRA/ İpek Ongun'un Bir genç kızın gizli defteri serisi efsanedir.Okumayan genç kız kalmamıştır onu diye düşünüyorum.İşte İpek hanım uzun bir aradan sonra aslında bitirdiği bu seriye yeni bir soluk getirmiş.Yıllar Sonra genel olarak Serra'nın kızı Selin'in ağzından bizlere sunulmuş.O da tıpkı annesi Serra gibi günlük tutmaya başlıyor.Tabi Serra da artık bir genç kız annesi.Yazar bbu kitabında seriye belki artık Selin'in cephesinden devam edebileceğinin sinyallerini veriyor.Ki umarım da öyle olur.İleride ben de çocuklarıma bırakmak adına İpek hanımın kitaplarını almaya ve okumaya devam edeceğim.

AYŞE KULİN-HANDAN/ Çok yakın bir arkadaşım bana whatsappdan paylaşınca bu kitabın çıkacağını çok mutlu olmuştum.Eve gidince hemen sipariş verdim ve birkaç gün içerisinde geldi.Yalnız okumadan önce başka bir arkadaşım bana bu kitabın Gizli Anların Yolcusu kitabının 4.kitabı olduğunu söyleyince bir anda soğuyuverdim kitaptan.Üstelik en sevdiğim yazarın romanı olmasına rağmen.Ki ben Ayşe Kulin kitaplarını arka kapağını okumadan direkt alırım.Bu sefer aynı öykünün tekrar önüme gelmiş olmasından dolayı biraz üzüldüm.Ama neyse ki Ayşe Kulin'in o akıcı kalemi ve güzel anlatımıyla ortaya harika bir roman çıkmış yine.Kitapta İlhami'nin ortağı Handan konu alınıyor ama farklı açılardan.Burada hem gezi olayları var hem Halide Edip'in Handan'ından izler var hem de Handan'ın "hala"yönünü ortaya koyuyor.Yani kısacası kitabı beğendim.Tavsiye ederim.

AZRA KOHEN(AKİLAH) -Fİ / Son zamanlarda internette instagramda resmen fenomen oldu bu kitap.Ben çok fazla iyi yorum okumadan körü körüne bir kitabı gidip almıyorum.Bazen hayal kırıklığı olabiliyorlar çünkü.Ama bu kez yorumlarına çok güvendiğim insanlardan görünce hemen aldım.Üstelik o an yanımdaki son paramdı.İyi ki almışım ve bu kitabı ve bu yazarı tanımışım diyorum şimdi.Çünkü kendime farklı bir gözle bakmamı,birçok şeyi farklı açıdan görmemi kısacası farkındalığımı arttırdığı için buradan Azra hanım'a çok teşekkür ediyorum.Kitabın devamı Çi şuan satışta.En kısa zamanda onu da alıp okuyacağım.Son nokta da sanırım Pi olacak.Ben şimdiden heyecanlıyım :) Eğer kendinize bir farkındalık katmak istiyorsanız bu kitap tam size göre!

ASLI ERDOĞAN-TAŞ BİNA VE DİĞERLERİ/ Aslı Erdoğan'ı her zaman çok severek okumuşumdur.Elimde olmayan 2 tane kitabı kaldı sanırım.En kısa zamanda onları da edineceğim.Bu kitabı da yine çok güzeldi.Kolay okunabilen bir yazar ama az da olsa sessiz bir ortam istiyor okurken sanki.Çünkü çarpıcı cümleler bulunmakta her kitabında ve bunları da ancak sessiz ve iyice konsantre olmuşken yakalayabilmek mümkün.Aslı Erdoğanla tanışma kitabı olmayabilir ama kesinlikle okunması gerekenlerden.

DEEPTONE-SADE VE DERİN/ Benim canım blogger arkadaşım deep kitap yazar da ben okumaz mıyım?Onun blogunda her konuda yazı bulabilmeniz mümkün. Ben okumakta çok geciktim kitabı.Çünkü bulmam zor oldu.2 günde bitirdim ama.Çünkü elimden bırakamadım.Blogundan nasıl tat aldıysam o tadın aynısı kitabında da vardı canım benim.Kalemine yüreğine sağlık.Daha çok kitabını okuduğumuz günler olsun inşallah.Seni çookk seviyorum <3<3<3<3<3

KHALED HOSSEINI-BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ/ İçim acıyarak okuduğum bir romandı..Uzun zamandır kitaplığımdaydı kendisi ama elim gitmedi okumaya.Çünkü içimin acıyacağını biliyordum.Ama okuduktan sonra keşke bu kadar beklemeseydim dedim kendi kendime.Yine afgan topraklarında yine bir dram...
Daha fazla söze gerek yok diye düşünüyorum.Çünkü yine ağlamaktan korkuyorum...

İşte böyle sevgili kitap dostlarım.Ekimde ben bu güzellikleri okudum ve 130 kitaplık vikitap hedefimi tamamlamış oldum.2015te hedefimi 150 larak belirlemeyi düşünüyorum bakalım :)
Şu sıralar Tess Gerritsen-Gece Yarısından Sonra'yı okuyorum ve çok da güzel gidiyor.Sizler de yorumlarınızda bana neler okuduğunuzu belirtirseniz sevinirim.Şimdiden keyifli haftalar herkese :)