15 Ocak 2014 Çarşamba

Nermin Bezmen-Kurt Seyt Ve Shura


Merhaba sevgili kitap kurtları...
Yine güzel bir romanı bitirmiş bulunmaktayım..Tadı damağımda kaldı desem yalan olmaz...Nedense hiç bitmesini istemedim bu hikayenin...Yada mutlu bir sonu olsun beklentisi içindeydim hep.Henüz çözemedim.
İlk Nermin Bezmen deneyimim oldu bu kitap.Nermin Bezmen'in dedesi Seyit ve gençlik aşkı Shura arasında yaşanan büyük aşk.8 yıl aşk yaşamışlar ama ben inanıyorum ki bu aşk onların içlerinde bir ömür sürmüştür.Zaten cümlelere ve kitaptaki resimlere de bakınca bunu görebiliyorsunuz.Ben kitabı çok sevdim.Birçok yerinde üzüldüm,Seyit'e çok ama çok kızdım.Shura'ya içim burkuldu...Duygularımı sıcağı sıcağına yazmak istedim o yüzden...Sanırım uzun süre etkisinde kalacağım ve soranlara uzun süre bu kitabı okumalarını tavsiye edeceğim.
Mart ayında Kanal D'de dizi olarak ekrana gelecek bu roman.Tabi çokça değişikliğe uğrayacaktır.Ben de o bakımdan hikayenin özünü bilmek istedim.Tabi birçok arkadaşım bu kitabı okumamı Kıvanç Tatlıtuğ'un dizide rol alacak olmasına bağladı.Ama hiç alakası yok.Bir kere öyle delicesine Kıvanç hayranı değilim,olmadım da.Tamam cidden hoş bir erkek,oyunculukta yetenekli.Ama benim için o kadar.Çünkü bir kere sarışın.Ve benim de sarışın erkeklerden 2 defa ağzım yandığı için zor yani.
Sonuç olarak diziyi yine de heyecanla bekliyorum.Okuduklarım umarım güzel bir şekilde aktarılmış olur.Kitabı da şiddetle tavsiye ederim.Eh benden bu kadar :)
İyi geceleerrr

ARKA KAPAK
Edebiyat dünyasına 'Uyandıran Aşk' isimli şiir kitabı ile adım atmış olan Nermin Bezmen, bu kez Çarlık Rusyasının debdebeli yaşantısından Bolşevik ihtilali ile İstanbul'a sürüklenen hayatları anlatıyor. 1892'nin Yalta'sından St. Petersburg'un saltanat günlerine Karpatlar cephesinden ihtilalin cehennemine ve nihayet işgal altındaki İstanbul'a, 1920'lerin Pera'sına, macera dolu bir yolculuk yapacaksınız. Onlarla beraber politikaların, troykaların sihirli alemini, ihtilalin acımasızlığını, parçalanmış Osmanlı İmparatorluğunun son günlerini yaşayacaksınız. Kurt Seyt: Mirza Eminof'un oğlu olarak servet ve ünvanla doğmuştu. Yakışıklıydı, hırslıydı, cesurdu. Çar Nikola'nın Muhafız Alayında genç bir Üsteğmen oluşu onu bolşeviklerin ölüm listesine dahil etmişti. Kaçarken getirdiği bir taka dolusu silahı Mustafa Kemal'in Kuva-yi Milliyesine teslim ettiğinde, karşılık istemeyecek kadar gururluydu. Hayatına sıfırdan başlarken elinde kalan serveti sadece gururu ve aşkıydı. Shura: Tchaikovsky nağmelerinin romantizmi ile sarılmış karlı bir Moskova gecesinde, henüz onaltısındayken saf güzelliği, beklentisiz aşkı ile Seyit'in dünyasına girdi. Ailesinin ünvanı, serveti onun da ülkesinde kalmasına yardımcı olamadı. Sevdiği erkekle atıldığı bu macerada bir daha hiç göremeyecekleri vatanlarının, ailelerinin, artık yaşamayacakları geçmişlerinin hasretlerini birbirlerinin aşklarında dindirmeye çalıştılar. Büyük bir aşkın, harbin, ihtilalin, hasret ve hüzünlerin hikayesi ile okuyucuyu baştan sona kendine has bir tat, merak ve heyecanla sürükleyen, uzun süren araştırmaların gerçekçilikte aktarıldığı bir roman, 'Kurt Seyt ve Shura.'

1 yorum: