21 Aralık 2012 Cuma

Hazırlayan:Banu Özkan Tozluyurt-Selgin Gb-Esra Aylin Akalın/ İmza Kızın

Tekrar merhaba :)
Bu akşamki 2.postumla sizlerleyim :)
Yaklaşık 1 saat önce bu harika kitabı bitirdim...O kadar güzel bir kitaptı ki...100 aşkın mektuplar var kitabımızda..Kızlarından babalarına..Kimileri sitem etmiş,kimileri kaybettiği babasına olan özlemini dile getirmiş.Ama çoğunluk sevgilerini kaleme dökmüşler.Ortaya oldukça dokunaklı,içten ve duygulu bir kitap çıkmış.Aslında bu kitap için söylenecek yazılacak çok şey vardı kafamda..Ama iş yazıya dökmeye geldi mi ve söz konusu da baba oldu mu inanın boğazıma bir şeyler düğümlendi...
Babasını seven babasına düşkün olan her kızın okuması gereken bir kitap bu kitap...

Kitabın kapağını kapattıktan sonra gözümün önüne çocukluğumdan birçok kare geldi geçti..Babamla kah anlaşabildiğimiz kah anlaşamadığımız günler.Çoğunlukla anlaşamayız.O bir akrep burcu erkeği ben de bir aslan burcu kadını olarak dediğim dedik çaldığımız düdük tiplerdeniz.İnatçılığımı babamdan almışım.Babama diğer kız çocukları gibi düşkün değilim.Ama babamı çok severim.Onun da beni çok sevdiğini bilirim.Hatta şuna inancım tamdır ki hiçbir erkek beni babamın sevdiği kadar sevmedi,sevmeyecek de.Canım babam her ne kadar anlaşamasak da sen benim dediğim ben benim dediğim desem de yine de orta yolu annemin hakemliğinde buluyor olsak da seni çoook seviyorum.İyi ki benim babam sensin iyi ki varsın..Hep var ol olur mu?Çünkü sen benim bu dünyada destek aldığım,güvendiğim ve çoooooooook sevdiğim biricik babamsın..Her ne kadar annemin kızı olsam da :)
Benden bu akşamlık bu kadar.Keyifli haftasonları millet
sevgiler :)

ARKA KAPAK
Babalar ve kızları arasındaki o çok özel, kızların tüm yaşamlarındaki en önemli düğümlerden biri olan ilişkiyi, kızları babalarına mektup yazarak anlattılar.

Bir zamanlar babalarının küçük kızları olan üç kadın ‘Hadi’ dedi ve çeşitli yaşlardan, farklı kesimlerden, ayrı görüşlerden yüz küsur kadın kâğıdı kalemi eline alıp yaşamlarındaki ilk erkeğe, babalarına yazdıkları bir sayfa mektupla onların kendileri için ne kadar önemli olduğunu tüm yalınlığıyla ortaya koydular. Kimi ‘Babam keşke hayatta olsaydı’ diye iç geçirirken kimi ‘Zamanında keşke yan yana dururken daha fazla anlatıp birbirimizi dinleyebilseydik’ diyordu. Bu hayata hazırlanırken babası kimine güçlü bir dayanak olmuştu, kimisi içinse babası hatırlanması bile sonsuz acılar veren, en ufak tereddüt duymaksızın küçük kızını terk edip gitmiş bir adamdı.

Bir bakıma hepsi için tek bir gerçek vardı: içlerindeki küçük kız çocuğu salıncakla gökyüzüne doğru yükselip saçları rüzgârla savrulurken arkasında durup onu sallayan adamın güçlü kollarının öne doğru her gidişte kendisini daha yükseğe çıkaracağından emin olmak, salıncaktan inerken bir yeri incinmesin diye elini tuttuğunda onun avucunun sıcaklığını hissetmek istiyorlardı.

Geliri 21.Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı (YEKÜV) kanalıyla, çocukların eğitimi için bağışlanacak olan bu kitap, belki de daha önce ortaya konmamış “nasıl bir kız babası" olunacağının bir kılavuzu niteliğinde.

2 yorum:

  1. Ne güzel yazmışsın :) Çok okumak istediğim bir kitap benimde.Bugün İyilik ve Sağlık'ın çekilişinden bu kitabı kazandığımı öğrenince çok sevindim.Bir an önce okumayı planlıyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Bense tam bir baba kızıyım canım, ama olsun hep var olsunlar , sağ olsunlar da :))

    YanıtlaSil