28 Eylül 2013 Cumartesi

Ilgın Olut/ Neva (Film)



Bu roman yıllar önce sanırım üniversite 1.sınıftaydım ilkokuldan bu yana arkadaşım olan Selinimle beraber alıp okuduğumuz bir kitaptı.Çok sevmiştik ikimiz de..Bizi epey etkilemişti üstelik.Keşke filmi olsa filan demiştik.İşte yıllar sonra yapımcılar ve yönetmenler bizim feryadımızı duydular ki bu güzel romandan harika bir aşk filmi çıkmış ortaya...Kitabı okuyup da izlemenizi tavsiye ederim.Film de gösterime dün girdi.

ARKA KAPAK
"Evdeki herkes gidip yatağına uzandığında ve bütün sesler kesildiğinde ruhunuzda o garip, berrak ama güçlü müzik duyuluyor sadece. Çok iyi tanıdığınız, varlığına iyice alıştığınız ruhunuzu okşayan bir melodi. Vicdanın pırıltılı, ince, yumuşacık fakat o çok güçlü melodisi..."

Yıllar geçti üzerinden... Genç adam yıllar boyunca yaşadıklarının bir anını bile unutmadı. Genç bir kızın yalnızca kadınlara özgü derin bir yalnızlıkla, sevgiyi ve mutluluğu arayışını, bunun için yaşadığı masumane çırpınışlarını görememişti.

Şimdi ise tüm yaşananlar uzaklarda kalan acı dolu bir hatıra gibi. Geldi, arkasında koskoca bir boşluk bıraktı ve geçip gitti.

Öyle garip, bu boşluk hep içerlerde bir yerlerde duruyor ve hiçbir şey dolduramıyor onu.

İşyerinde çalışırken, evde veya dışarıda dostlarla birlikteyken, çok derinlerdeki bir parça her şeyden ayrı... Sürekli içinizde çalan, sizden başka kimsenin duymadığı bir müzik gibi...

Evdeki herkes gidip yatağına uzandığında ve bütün sesler kesildiğinde ruhunuzda o garip, berrak ama güçlü müzik duyuluyor sadece. Çok iyi tanıdığınız, varlığına iyice alıştığınız ruhunuzu okşayan bir melodi.

Vicdanın pırıltılı, ince, yumuşacık fakat o çok güçlü melodisi...

 

Gelelim filme...Çok beğenerek okuduğum bu romanın filmine annemi de yanıma alarak gittim bugün.Çok çok güzeldi.Ben çok beğendim.Annem bazı yerlerini karakterimiz Ilgından dolayı biraz sıkıcı buldu.
Film de roman da yazarın kendi hayatından alıntı.Yani gerçekten yaşanmış bir aşk hikayesi.Çapkın bir doktor adayı olan Ilgın bir gün asistan olarak çalıştığı hastanede tıp öğrencisi olan Neva ile tanışır ve başlar dolu dizgin aşkları.Ama tabi başladığı gibi güzel devam eder mi mutlu son olur mu yoksa...? Artık orasını söylemicem.Kısacası ben tıpkı romandan etkilendiğim gibi filmden de çok etkilendim.İzlemenizi de okumanızı da şiddetle tavsiye ediyorum.

Ayrıca filmden ve romandan yola çıkarak bir konuya değinmek istiyorum.Zira bu filmi izledikten sonra iki çift laf etmeden bitiremezdim bu yazıyı.
Hani bazı erkekler vardır ya çapkındır,hiç boş kalmazlar.Sevgili(!) oldukları insanla muhakkak ten uyumlarına(!) bir bakarlar.Sonra da hiçbir şey olmamış gibi onlara bye bye deyip arkalarına bakmadan giderler.Amaaa onlarda şöyle bir durum söz konusudur ki evlenmeyi planladıkları veya ciddi düşündükleri kişinin el değmemiş olmalarını beklerler.Sürekli geçmişlerini sorgularlar sevgililerinin.İşte bu noktada bende şafak atar arkadaşlar.Sen gideceksin önüne gelenle her haltı yemeyi kendine görev,şart vb gibi göreceksin.Ama evleneceğin kadına dokunma hakkı ilk sende olacak! Nerde dostum o dünya pardon?Madem sen el değmemiş kişi istiyorsun,o zaman sen de bir zahmet öyle ol.Haa başka türlü ya kabul edeceksin ki seven insan bence her türlü kabul etmeli,geçmişi sorgulamamalı,ya da dediğim gibi sütten çıkmış ak kaşık olmalı.Bu bende böyle bundan sonra.
Neyse bende çene yine düştü millet.Bu yazımı filmi izlerseniz eğer izledikten sonra bir kez daha okuyun yada izleyip öyle okuyun.Ne demek istediğimi anlayacaksınız.Sizleri Neva'nın fragmanı ile başbaşa bırakıyorum.Herkese iyi pazarlar :)

3 yorum: