28 Eylül 2013 Cumartesi

Biten 3 Kitap :)

Merhaba sevgili kitapkurdu dostlar :))
Yoğun geçen eğitim öğretim günlerim dolayısıyla bloga bir türlü giriş yapamamıştım.Üstelik bu ara kitap okuma hızım da çoookkk düştü.Sabah 8 akşam 16.30 üstelik molasız çalışınca eve gelince resmen pert olmuş hale geliyorum.Gerçi artık alıştım gibi bir şey oldu.Bundan sonra çok daha aktif olmaya dikkat edicem.
Gelelim okuduklarıma...




İlk kitabım bir Vedat Türkali kitabı.Yazarımızı ilk kez okumuş oldum D&R indirimi sayesinde.12 Eylül olaylarına doğru giden dönemde geçen bir aşk var kitapta.Güzeldi.Ama hani illaki alın okuyun diyebilir miyim? Hayır.

ARKA KAPAK
"Doğru söylemiyordu. Sözünü etmişti ya, ev mev aramamıştı. İçinden gelmiyordu aramak. Daracık çatı katında onu bırakmayan bir şey vardı sanki! Reyhan'la bölüştüğü mutlulukların o dağınık odaya sinmiş anıları mıydı? Olabilirdi, niye olmasındı!... Devrimcilik savıyla diretmişti Reyhan'a! Devrimcilik adına ne yapıyordu peki? Hiç! Gizli örgüt bağı yoktu. Olmasını istememişlerdi... Kanlı olaylar, aylar boyu, beklentilerin de ötesinde çeşitli illerde öylesine sıralanmaya başlamıştı ki, bu sağlıksız ortamda tek başına, neyi, nasıl düşünüp nasıl davranacağını bilmek başlı başına sorundu. Yapanı bilinmeyen tek kişilik cinayetlerle topluca saldırılar iyice sarıyordu ülkeyi."

Vedat Türkali, 5 yıl aradan sonra yazdığı bu romanında Türkiye'nin 70'li yıllarına ayna tutuyor. Üniversiteli, sol görüşlü bir gencin gözünden Türk siyasi tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birinin geniş bir panoramasını çizerken, barınamadığı bir toplum içinde yolunu çizemeyen Muhsin'in tutkulu ilişkilerini de zor günlerin öyküsüne katıyor. Kökleri o yıllara dayanan ve günümüzde çokça tartışılan
siyasal gelişmeler, sağ-sol çatışmaları, toplumsal güç olarak din ve sendikalaşmalar gibi konuların ve olayların bir nehir gibi aktığı roman, 12 Eylül Darbesi'ne doğru giderken, kahramanlarının hayatları üzerinden bir döneme farklı bir bakış açısı getiriyor.


Bitirdiğim 2.ktabım da elimde uzun süre süründü.Çünkü kendisi tam 799 sayfa.Aslında Demet Altınyeleklioğlu'nun romanlarını ve anlatım tarzını beğeniyorum.Daha önce Hürrem,Mihrimah,Hatice ve Pargalı gibi romanlarını okumuştum.Hatta blogumda da yazmıştım.Ama nedense bu kitabı pek sevemedim.Hem elimde uzun süre kalması hem de daha önce Kösem Sultan hakkında okuduklarımdan dolayı pek de ilginç gelmedi bana.Eğer Osmanlı sultanları hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız başka bir yazara yönelmeden önce bu romanları okursanız akar gider.Ama önceden okumuşsanız biraz zorlanabilirsiniz.

ARKA KAPAK
 Çocuk yaşta Milos'tan koparıldığında bütün hayallerine veda etti Nasya. Kaderi, ona hizmetçi olacağını fısıldasa da asi bir denizkızıydı o. Cehennem beklerken cenneti bulduğu Osmanlı Sarayı'nda kraliçe olmaya ant içmişti. Entrikalara, hiç uyumayan düşmanlara, sinsice kol gezen ölüme ve ihanetlere, zekâsı ve insanı büyüleyen güzelliğiyle meydan okudu. Talihi kendine aşık eden, Osmanlı'nın yolunu çizen Mahpeyker Kösem Sultan'dı artık o. Ancak uğruna gençliğini, çocuklarını, vicdanını, umutlarını feda ettiği taht, kime sadık kalmıştı ki ona kalsın? Koskoca bir devleti, sayısız padişahı dize getiren, onu Osmanlı'da Kösem yapan zekası, sonunda kadere boyun eğecekti belki de... Ama, cihana hükmeden Mahpeyker Kösem Sultan'dı o. Tarihi padişahlar değil, o yazmıştı. Ve ant olsun ki, adı tarih sayfalarından eksik kalmayacaktı. Azrail, bir tek canını alabilirdi. Varsın, alsındı!


3.kitabı da dün bitirdim efenim.Esasında sırf adını esprili bulduğum için aldığım bir kitaptı.Hani çok beklentim yoktu.Farklı bir tarzı var yazarın.Sanki çok samimi olduğunuz bir arkadaşınızla sohbet eder gibi okuyorsunuz.İlişkiler,dostluklar,insanlar her konu hemen hemen mevcut.Ben sevdim.Gülmek ve biraz da düşünmek için okunabilir.Aslında tam da tatil kitabı :)

ARKA KAPAK
 Erkeklere harcadığım vakti ilime yatırsaydım mutlak aletleriyle atomu parçalamıştım Kapaktaki kız güzel değil mi? O ben değiliim, halamın kızı Asuman. 23 yaşında, pabuç gibi bir dili, ampül gibi cicikleri var. Arada etini burasım geliyor, öyle bir asi. Neyse ki konumuz Asuman değil. Bu kitapta erkekleri cezbetmenin 55 yolu'nu bulacağını sanırsan yanılırsın bacım. Ama sana erkekten önemli 55 şey sayacağımdan şüphen olmasın. Şimdi bacım hitabım yüzünden Kalkın gidelim beyler, burada az sonra ağda muhabbeti yapılacak diye silkinen beyler, az durunuz. İkinici bölümde size özel, kadınların çok da gizli olmayan dünyasına ilişkin, her evde denenesi öğretilerimizi derledik.

Çekirdek gibi okunur, yetmez, dişinize yapışıp hayatınıza macera katar.

1 yorum:

  1. iremcim blog yazını görünce yine mutlu oldum
    sanki daha fazla okumuştun ama sen vikitapta
    yazmadıkların var gibi geldi ben mi yanlış hatırlıyorum

    YanıtlaSil