7 Şubat 2014 Cuma

Bol Kitaplı Eğlenceli Geçen Hafta :)


Şubatta biten ilk kitap Kadir Aydemir'den Sonsuz Unutuş oldu.Kendisi uzun zamandır kitaplığımdaydı.9 Kasım 2013 Kitap Ağacı Tüyap buluşmasında kendisiyle tanışma şansı bulmuş ve kitabımı imzalatmıştım.Yanımda da o sırada çok sevdiğim kitap dostum ve meslektaşım Dilekciğim vardı :)
Kitabı çok sevdim.Kısa kısa içinize dokunan öyküler vardı içinde.Hafif bir klasik müzik eşliğinde keyifli bir şekilde okudum.Bu şekilde Yitik Ülke Yayınlarından okumuş olduğum 5.kitap olmuş oldu.Buradan kitabım için sevgili Kadir Aydemir'e çok teşekkür ederim tekrar :)

ARKA KAPAK
Yitik Ülke'nin, 80'ler ve 90'lar Kitabı'nın Yaratıcısından Edebiyat Ziyafeti.

"Sonsuz Unutuş", kurulduğu 2000 yılından beri binlerce okura sesini duyuran Yitik Ülke'nin yaratıcısı Kadir Aydemir'in "Aşksız Gölgeler" adlı kitabından sonra yayımlanan ikinci öykü kitabı...
Rüyayla gerçeğin, uykuyla uyanışın, yalnızlıkla aşkın birbirine karıştığı büyülü, fantastik kısa öyküler... Şiirin gücüyle kaleme alınmış düşsel yolculuklar, kaçış ve karşılaşmalar... Edebiyatı özleyenler için bir bilet, sadece gidiş...

Bir çiçek gibi hissediyorum kendimi. Kopmuş yeşil bir çiçek. Düştüğüm yerde kök salabilirim belki ama bir daha asla açmayacağım. Bunu biliyorum. Birazdan bavulumu sessizce toplayıp parmak uçlarımda yürüyerek odanın ağır kapısını çekeceğim. Ya da burada, bu sıcak yorgan altında onun zehriyle biraz daha kıvranabilirim. Her öpüşünde biraz daha akıttı o zehri içime. Her sözcüğüyle ben adeta o heykelle yer değiştirdim. O, kendisine sunulan özgürlüğü doyasıya yaşıyor her bedende, her gülüşte. Ben... neden toparlayamıyorum bilmiyorum... Çelişkiler... Korkular... Bir erkek ne kadar çaresiz duruma düşebiliyormuş meğer. Aşk bunu yapıyor.





Sabahattin Ali Sırça Köşk Kitap Ağacı grubumuzla Şubat ayı için seçtiğimiz öykü kitabımızdı.3 gün içinde akıp gitti kendisi.İçinde çeşit çeşit kısa kısa öyküler vardı.Şöyle bir düşündüm bittiğinde de günümüzü anlatan çok satır vardı içinde kitabın.Taaa o zamanlar rahmetli Ali görmüş sanki bugünleri...Bu okumuş olduğum 2.Sabahattin Ali kitabı oldu.Bir sonraki okuyacağım büyük ihtimal Kuyucaklı Yusuf olacak :)

ARKA KAPAK
 "Niçin hep acı şeyler yazayım ? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. 'Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin ? diyorlar. 'Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin ? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı ? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli ? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu ?"




Ben aslında hiç şiir insanı değildim.Gidip özel olarak şiir kitabı kolay kolay almazdım.Taaa ki annem bana Nazım Hikmet'ten Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni adlı kitabını alana kadar.Ondan sonra bende şiir sevgisi ve şiir merakı başladı.Sonrasında kitap dostlarım da bana şiir kitabı hediye etmeye başladı.Derken derken ben Didem Madak ile tanıştım.Keşke bu kadın ölmeseydi dedim her satırını okudukça.İlk başta Grapon Kağıtları ile tanıdım onu.Sıradışı satırları.Ama ben de zaten sıradan değil sıradışı kişilikleri ve satırları sevdiğim için çok iyi anlaştık kendisiyle.Sonra Pulbiber Mahallesini okudum yazarın son kitabıymış kendisi.Ardından da sevgili kitap arkadaşım Deryacım da bana hediye olarak Ahlar Ağacını gönderdi.2 gün önce de o bitince offff dedim...İçlerinde en çok Pulbiber Mahallesini beğendim.Hepsi güzeldi ama o bir farklı geldi bana.İçime daha bir dokundu sanki...Kısacası onu şiddetle tavsiye ederim efenim Didem Madak ile tanışmadıysanız acele edin.


Canım kitap arkadaşım Deryacımın tavsiyesi üzerine bu albümü aldım ve aman Allahım..."Müzik ziyafeti" kavramının tam tanımı bence kesinlikle bu albümdür.Fazıl Say'ı her zaman severek dinliyorum.Kendisi bu ülkenin en önemli değerlerinden birisi.Selda Bağcan'ın yeğeni Serenad Bağcan ve Cem Adrian da kendisine eşlik etmiş albümde.Ben kısacası bayıldım ve sürekli dinliyorum.Eğer kulaklarımın pası silinsin,ruhum gıda alsın diyorsanız hiç durmayın alın dinleyin.



Bu gördükleriniz de kısa aralıklarla edindiğim evlatlarım :) Hemen üstteki resimdekileri 2 şubat pazar günü almıştım.Şu sıralar Umay Umay,Birhan Keskin ve Oruç Aruoba'ya takmış durumdayım.Nerde bir kitaplarını görsem alıyorum :) Okudukça sizlerle paylaşacağım.Martin Eden kitap kardeşliği grubumuzla bu ay okuduğumuz kitap.İlk defa Jack London okuyorum.Kitabı çok sevdim.Hatta Martin'e sanırsam aşık oldum :)
Üstteki diğer resimdekileri de dün aldım. Yine Oruç Aruoba görüyorsunuz.Böylece kendisinin Yürüme serisini tamamlamış oldum.En kısa zamanda okunacak.Ayfer Tunç hayranlığımı bilmeyen yok sanırım.Bende olmayan bir öykü kitabını elime geçirmişken bırakamadım ve aldım.Woody Allen'ı çookkk ama çookk seviyorum.Hem çok sevimli hem çok yönlü bir insan.Filmlerini çok severek izliyorum.Eh neden bir de kitabını okumayayım dedim ve rastgele seçip aldım.Zamanla diğer kitaplarını da alacağım :) Ferzan Özpetek kitap yazmış olur da ben almaz mıydıımmmm tabi ki alırıımmm ve aldım da :D Şu an hem onu hem Poe'yu hem de London'ı okuyorum.Bir o bir o bir o süper oluyor :)))


2 Şubat Pazar günü Ordu'dan canımın içi biricik kuzenlerim Musti ve Ümit geldiler.Bu fotoları çekilirken Ümit bey arkadaşıyla avm turu yaptığı için kendisiyle elimde bir foto henüz yok :D
Neyse benim minik(!) sıpam 2 yıl üzerine Samsun'a ablasının ve teyzesinin yanına geldi.Ahhh nasıl özlemişim ve benim sıpam nasıl da büyümüş inanamadım...Büyümüş,sivilcelenmiş,olgunlaşmış,akıllanmış...
Onu ilk kucağıma aldığımda 12 yaşındaydım daha...Dün gibi..Heyhat zaman nasıl çabuk geçiyor...3 saat dolu dolu zaman geçirdik,yemek yedik,tatlıları götürdük :D Hem mustimi hem her zaman abim diye bahsettiğim ümitimi çookk ama çookkk özlemişim.Bu kısacık zaman bile bize o kadar güzel geldi ki...Sizler iyi ki varsınız can parçalarım benim..Sizi çok seviyorum.Biz beraber büyüdük ve Allah inşallah izin verirse beraber büyüyeceğiz...Ayrıca bugün benim Ümitimin abimin doğumgünü..İyi ki doğurmuş teyzem seni canım abim benim.Ne zaman senle konuşsam senle vakit geçirsem hem çokça güldüm hem çokça şey öğrendim.Benim kültür mantarım her konuda bilgi sahibi bitanecim...Allah seni hiçbir zaman yanımızdan eksik etmesin.İyi ki doğdunn :)))
İşte böyle sevgili kitap dostlarım blogger arkadaşlarım...15 günlük sömestr tatilim pazartesi sona eriyor ve maratonumuz devam edecek.Miniklerimi çok özlemiş olsam da tatil,kitap,film,gezmece,en güzeli de sabah uykusu çok iyiydi yaa :D Bir 15 gün daha verselerdi ben hayır demezdim şahsen :D
Neyse herkese şimdiden bol keyifli bir haftasonu diliyorum.
Sevgiler :))

2 yorum:

  1. Dolu dolu geçen bir hafta olmuş senin için.Annen ne kadar güzel bir kadın bu arada,nazar değmesiin :))

    YanıtlaSil
  2. güzel görünüyor kitaplar. keyifli okumalar

    YanıtlaSil