29 Eylül 2013 Pazar

Ercan Kesal-Peri Gazozu


Kitap biteli epey saat oldu sevgili kitapkurdu dostlarım...Hep güzel yorumlar duyduğum ve okuduğum bu kitabı ben de çok beğendim.Açıkçası sayfalar nasıl aktı,kitabın sonuna nasıl geldim hiç anlamadım.
Yazarımız Ercan Kesal'ın gazoz satarak geçimini sağlayan babasına ithaf ettiği,kendi yaşamından da bol kesitlerin yer aldığı dokunaklı ve içten bir kitaptı...Okurken çok etkilendim.Yer yer gözlerim doldu bile diyebilirim (düşünün benim yani)
Uzun lafın kısası bu kitabı almadıysanız okumadıysanız alın ve okuyun derim.Şiddetle tavsiye ederim.
Şimdiden herkese sendromsuz bir pazartesi diliyorum.Keyifli haftalar :))

ARKA KAPAK
"Vicdanımız kuruyor. Babalarını erken kaybetmiş yetim çocukların masum başlarını koyacakları göğüsler çoktan çöktü, farkında mısınız? Göğüs çöktükçe zulüm tepemizde kalıyor. Kavisli ve dolaşık geçmişimizse, bozuk düzenimizin telleri olmuş. Duyduğunuz sesler bu yüzden içli ve bu kadar derinden geliyor.

Şimdi bir türlü sığamayıp, delice bir kavgaya tutuştuğumuz, adına Anadolu denen şu kadim topraklarda, binlerce yıl önce hüküm sürmüş, bir Hitit kralının oğullarına bıraktığı vasiyete bakın isterseniz: 'Öldüğümde beni, usulünce yıkayın, göğsünüze yaslayın ve toprağa bırakın.' Bu kadar." Hayatın en yalın ve en efsunlu meseleleri, ölüm ve yaşam, annebaba-çocuk arasındaki zor muhabbet, büyümek ve yaşlanmak üzerine... Vefalı bir oğulun gözüyle. Bilhassa ölümün, ölümle başetmenin olağanüstülüğü ve olağanlığı üzerine..."Alışmaya"
direnen bir hekimin gözüyle.

Taşranın sıcak kucağı ve serin kasveti üzerine... Orayı hem içinden hem dışından bilen bir evladının gözüyle. Türkiye'nin ipin ucundaki yakın tarihinin gölgesi... Kalbi avucunda
birinin gözüyle. Ercan Kesal'dan, aynanın kenarındaki fotoğraflar misali hayat
parçaları, sohbet makamında insan hikâyeleri.

2 yorum: